Zekatın ödenmesi

Prof. Dr. VECDİ AKYÜZ

Zekât konulan için tahakkuk eden zekât miktarını, yine bu maldan, yani malın kendisinden ödemeye aynı ödeme denir. Zekâtın tahakkuk eden miktarını malın bizzat kendisinden değil de, başka bir mal veya nakitle ödemeye bedelen ödeme denir. Zekâtın ödenmesi malın kendisinden yapılabileceği gibi, haraç, kefaret, adak ve fitrelerde olduğu gibi, aynı değerde bir başka mal veya nakitle de yapılabilir. Çünkü zekâtın maksadı, yoksulların ihtiyacını karşılamaktır, buna uygun olanı ödemek maksada aykırı değildir Bu konuda mükellef dilediği yolu seçmekte serbesttir, ancak fakirlere daha faydalı olan şekli seçmek evladır, Böylece, zekât için farz olan miktar ödenmiş olacaktır. Bu sebeple, zekâta tâbi bir mal veya alacak için, başka bir mal zekât olarak daha istememek üzere fakir borçluya bağışlayarak de zekât ödenebilir. Zekâtın ödenmesi konusunda insanın gerçek ihtiyaçlarını gidermesi yönünden belli bir değere sahip olan malın esas alınması iktisadi ve mali yönden isabetlidir.

Zekâtı ödeme zamanı.

 Zekât geniş vakit içinde ödenmesi gerekli bir farzdır. Devletçe tahsil edilmezse, mükellef ödemeyi geciktirebilir. Ülkemizdeki uygulama daha çok ödeme zamanının Ramazan ayı olarak standartlaşması yolunda olmuştur. Nisap miktarından malın zekâtı daha sene dolmadan yani mükellefiyet haline gelmeden öne alınarak ödenebilir. Çünkü zekâtın farz olma sebebi nisaba ulaşmak, bu konuda artık gerçekleşmiştir. Ayrıca peşin ödeme, fakirler lehine davranmaktır. Fakat nisap miktarında olmayan bir mal için zekâtın önceden ödenmesi caiz değildir. Zira bu mala zekâtın farz olması için gerekli olan havalan-i havl süresi henüz gerçekleşmemiştir. Bu sebeple, henüz kendisine nisaba ulaşmadığından zekât farz olmayan mallar için önceden yapılan ödemeler, zekât yerine değil, nafile sadaka yerine geçer. Öşür konusunda, ekinin bitmesi ve ürünün ortaya çıkması şartıyla, peşin ödemeye izin verilir. Evla ve efdal olan, zekâtı zamanında ödemektir. Bu sebeple, zekâtın peşin ödenmesi, zaruret veya vaktinden önce ödemeyi gerektiren bir ihtiyaç çıkınca söz konusu olmalıdır. Bunu da, iki yıldan fazlası için yapmamak uygun düşer. Bir yarar, zaruret ve ihtiyaca bağlı olarak ödemeyi geciktirmek caizdir. Böyle bir zaruret, ihtiyaç ve yarar yoksa, ödemenin geciktirilmesi doğru değildir. Mazeretsiz olarak gecikmeli ödeme yapmak caiz değildir. Mükellef bu durumda mala başkasının hakkı karışmış olduğundan  günahkardır

Prof.Dr. VECDİ AKYÜZ

5 Kasım 2004 yeni Şafak.